Robot Serisi, temelde Isaac Asimov’un kaleme aldığı dört adet romandan oluşur. Fakat kısa robot öyküleri, daha sonra Robert Silverberg ile yazdığı ”The Complete Robot” adlı eserle tek bir kitap olarak yayımlanmıştır. Seri ana akışın aksine, “Ben, Robot” (I, Robot) romanıyla başlar. Onun haricindeki öyküler genel itibariyle dedektiflik maceraları şeklinde işlenmiştir.
Çelik Mağaralar (The Caves of Steel, 1954)
Türkçede “Çelik Mağaralar” ismiyle yayımlanan ve Robot Serisinin ilk kitabı olma özelliği taşıyan eserdir. Bu eserde tablo karanlık ve koyu çizgilerdedir. İnsanlar yeraltında yaşamaktadır ve şehirlerin tepeleri çelikten kubbelerle örtülüdür. Kitabın ismi de mekânın atmosferini bu bağlamda iyi yansıtır. Sosyal durum hiç açıcı değildir. Su azdır ve her eve verilemez. Haliyle su alabilmek için bunu hak etmek gerekir. Ayrıca istihdam edilmek ve korunmak da çok zordur.
Gelişen robot teknolojisi işsizliğe, bu da robotlara karşı kin ve nefret birikmesine sebep olmuştur. İnsanların bir kısmı, zamanın birinde kolonicilik yaparak diğer gezegenlere göçmüştür. Onlara göre Arz’ın kurtuluşunun tek yolu robot teknolojisidir. Fakat “Ortaçağcılar” isimli bir grup, çözümü eskiye yani yüzeye dönmekte bulmuştur. Olaylar da bu iki karşıt kutbun karşı karşıya geldiği bir cinayette düğümlenir. Robotik alanındaki en önemli isimlerden olan uzaycı bilim adamı Dr. Sarton gizemli bir şekilde öldürülür. Cinayetin ardındaki gizemi ise bu romanda ilk kez karşımıza çıkan ana karakterler Elijah Baley ve R. Daneel Olivaw çözmelidir.
Çıplak Güneş (The Naked Sun, 1957)
Türkçede ilk olarak Altın Kitaplar tarafından “Güneşin Tanrıları” ismiyle yayımlanan ve son olarak İthaki Yayınları etiketiyle “Çıplak Güneş” olarak okurla buluşturulan eser, Robot Serisinin ikinci kitabıdır. Asimov, bu eserde Arz dışında başka bir gezegeni anlatır. Solaria adı verilen bu gezegen, gelişmiş robot teknolojisine sahiptir. Solaria’nın nüfusu yirmi bindir ve sıkı bir nüfus planlama politikası uygulanmaktadır. Ayrıca gezegende iki yüz milyon pozitronik robot bulunmaktadır.
Kişi başına düşen robot sayısı on bindir ve bu da evrendeki en yüksek sayıdır. Ayrıca yüz yüze görüşme de bitmiştir. İnsanlar sadece üç boyutlu konferans görüşmeleri yapmaktadırlar. Çünkü Solaria’lılara göre yüz yüze görüşmek sapkınlıktır. Çok özel durumlarda ise, kısa bir süre görüşürler. Örnek olarak, evli çiftler gösterilebilir. Çocuk sahibi olmak için ise özel izinler ve testler gerekmektedir.
Olay örgüsü ise, Rikaine Delmarre adlı bir foetolog’un öldürülmesiyle gelişir. Gezegen tarihinde ilk olan bu olay karşısında Solaria güvenlik güçleri etkisiz kalınca, Arz’dan yardım istenir. İmdada yine Elijah Baley koşar, tabi yanında R. Daneel Olivaw da vardır. Solaria’lılara göre suçlu bellidir. Eşi Gladia Delmarre. Çünkü maktul, kafası sert bir cisimle ezilerek öldürülmüştür ve onunla yüz yüze görüşebilen tek kişi de karısıdır. Fakat asıl suçluyu ortaya çıkarmak, bu kadar kolay olmayacaktır.
Şafağın Robotları (The Robots of Dawn, 1983)
Türkçede “Şafağın Robotları” ismiyle yayımlanan, Robot Serisi üçüncü ve en vurucu (bence) kitabıdır. Olaylar bu sefer Aurora adlı gezegende geçmektedir. Aurora, ilk dünya yerleşim yeri ve hepsinin öncülüdür. Arz’a yakınlığıyla bilinen ve Arz’ın gelişimi için çalışan Dr. Fastolfe’nin ürettiği insansı robot Jander Panell öldürülür ama ölümü tuhaftır. Bu durum da Dr. Fastolfe’yi zor duruma sokar. Rakipleri bu olay üzerinden hemen onu yıpratmaya başlarlar.
Cinayeti çözmek görevi yine Elijah Baley’e verilir ama bu defa işi daha zordur. Çünkü maktul bir insansı robottur ve Aurora kanunları zorlayıcı niteliklere sahiptir. Ayrıca eğer cinayet çözülemezse, Dr. Fasfolfe’nin Arz için yaptığı çalışmalar boşa gidecek ve Arz’lılar gezegene mahkûm olacaklardır. Bundan ötürü Baley’nin yükü çoktur ve zamanı sayılıdır. Ayrıca eserde yazar, R. Giskard Reventlov’a yer verir. Bu karakter, Asimov hayranları için özeldir. Psikotarih fikrine de ilk kez bu eserde yer verir, detaylarını bir sonraki Vakıf serisi yazısında işleyeceğiz.
Robotlar ve İmparatorluk (Robots and Empire, 1985)
Türkçede ilk olarak “Kurtarıcı” ismiyle Altın Kitaplar tarafından yayımlanan eserin yeni baskısı “Robotlar ve İmparatorluk” ismiyle yapılmıştır. Robot serisi son kitabıdır. Bu kitapta diğer kitapların aksine Elijah Baley karakteri yerine kendisinin uzak torunlarından biri olan Daneel Giskard Baley (kısaca DG Baley) bulunmaktadır. Çünkü geçen kitaptan bu yana yaklaşık yüz altmış yıl geçmiştir. Bu sürede ise Dr. Han Fastolfe’un çalışmalarıyla Arz’lılar dış uzaya açılmış ve neredeyse kolonicilere yetişmişlerdir. Lakin D. Fasfolfe yaşlılığa bağlı sebeplerle hayatını kaybedince, Dr. Kelden Amadiro, Arz’lılara karşı yeniden harekete geçer.
Şartlar ve kişiler bu sefer daha farklıdır. Arz’lılar daha gelişmiş ve artık Amadiro’nun yanında da, genç bilim adamı Dr. Levular Mandamus vardır. Fakat karşısında da R. Daneel Olivaw ile R. Giskard Reventlov vardır. Tansiyon yine tavandadır yani. Ayrıca Solaria’lılar kaybolmuştur ve Arz’lı tüccarlar için, ardında bıraktıkları robotları adeta ganimettir. Fakat Solaria’ya giden gemiler, açıklanamaz bir şekilde saldırıya uğrayarak yok olmaktadır. Bu sorunun cevabını ise her zaman genç ve güzel Gladia Delmarre bulacaktır.
Ayrıca kitapta ki önemli başka bir detay da, Sıfırıncı Yasa’dır. Elijah Baley’in ölüm döşeğindeyken R. Daneel Olivaw’a çok önemli bir söz eder. Bu sahne hem duygusal, hem de vurucudur. Çünkü bu sahne neticesinde R. Daneel Olivaw ve R. Giskard Reventlov, insanlığın iyiliği için Sıfırıncı Yasa’nın (Zeroth Law) gelişimini sağlamışlardır.
Robot Serisi
Asimov geçen yazıda belirttiğimiz Üç Robot yasasını da Robot Serisi kitaplarında ayrıca ortaya koymuştur. Amacı robot teknolojisine olan güveni ve bu teknolojinin potansiyelini gösterebilmektir. Ekim 1976’da New York Devlet Üniversitesi’ndeki bir söyleşisinde Asimov, robotlara ve robot teknolojisinin geleceğine dair düşüncelerini şöyle açıklamıştır:
“Düşüncem iki yönlü: İlk olarak, robotları kendi yaratıcılarını yok edecek canavarlar olarak görmüyorum; çünkü robotları yapan insanların, kendi güvenliklerini sağlayacak vasıtaları da yine robotların içine koyabilecek kadar bilgi ve yetenek sahibi olacaklarına inanıyorum. İkinci olarak, robotların ya da genel anlamda makinelerin, bizlerin yerine geçebilecek kadar zekâya sahip oldukları anda bunu yapmaları gerektiği fikrindeyim.”
Sitedeki diğer ‘Kimdir Nedir?’ yazılarını okumak için tıklayınız: Kimdir Nedir?