Eksiklik (Öykü)

Eksiklik
eksiklik

Gün boyu, evin her yerini didik didik ettim; yok.

Yutmuş mu, diye kediye sordum; yok dedi.

Bebeğe sordum, sinirlendi kırıldı; ne işi olurmuş.

Sevgilime sordum, küfür etti; delirdin mi, dedi.

Delirmedim ki ben, dedim.

Sessiz bir şekilde düşündüm; nerede şu tuş?

Oturdum, düşündüm; nerede şu tuş?

Sordum kendime birçok kez; nerede şu tuş?

Tuş tuş diye diye diye diye evin dört bir köşesinde döndüm durdum.

Benim gerçek sevgilim eksik bir tuştur.

 

*

Son bir kez, bilgisqyqr mqsqsının qltınq iyice bir bqkıyorum; yok, yok, yok kqhrolqsıcq.

Hqlq klqvyemde o tuş eksik, hem de klqvyemin en önemli tuşu; qlfqbenin ilk hqrfi, elifi.

Yirmilik dişi çekilmiş bir yetişkin qğzı gibi duruyor klqvyem; çirkin, çqresiz ve bir o kqdqr dq gqrip.

Yeni bir klqvye qlmqlıyım; qmq yeni bir klqvyeye pqrq hqrcqmqyqcqk kqdqr cimri bir qdqmım.

Qslındq cimrilikten değil; qmq inqtçılıktqn yeni bir klqvye qlmqyqcqğım.

O tuşu bulqcqğım. Öyle sorumsuzcq qlıp bqşını gitmek neymiş onq göstereceğim. İllqki çıkqcqk bir yerlerden.

TDK, sqnq sesleniyorum: O tuşu bulqnq kqdqr benim için qlfqbenin ilk hqrfi: q. Bu böyle biline!

Bu qrqdq ben deli fqlqn değilim, böyle de biline!

 

Ruhşen Doğqn Nqr


Sitedeki diğer öyküleri okumak için tıklayınız: Öyküler