Mars’a Seyahat – Hans Dominik

mars'a seyahat
mars'a seyahat

Zülfikar Yamaç’ın “Kendiliğinden ve sakin yayıncılık hareketi. Slogansız.” sloganıyla başlattığı Zararsız Yayınlar, bilimkurgu üretimleri de yapıyor. Zararsız Yayınlar’ın yayınlanan ilk eseri Zülfikar Yamaç’ın hazırladığı “Bilimkurgu Sözlüğü”ydü. İkinci eser ise Alman bilimkurgu yazarı Hans Dominik imzalı “Mars’a Seyahat”. Bu yazımda kısaca “Mars’a Seyahat”ten bahsetmeye çalışacağım.

1872 Almanya doğumlu Hans Dominik, makine mühendisliği eğitimi alıyor ancak göz rahatsızlığı sebebiyle çalışma hayatını bırakıp tamamen yazarlığa odaklanıyor. İlk romanı 1922’de okurlarla buluşuyor. Mars’a Seyahat öyküsü “Die Reise Zum Mars”, 1908’de yayınlanıyor.

 

Paris Mars Ödülü

Mars’a Seyahat, Jules Verne’in 1865’de yayınlanan, ünlü kitabı “Ay’a Seyahat”ten esinlendiği aşikâr. Kitapta zaten “Ay’a Seyahat”ten de bahsediliyor. Kitabın kurgusundan söz etmeye başlayalım: Tarih 2100’lü yıllardır ve dünyamızda bilim son seviyeye ulaşmıştır. Gözler Mars’a dikilmiştir. Dünya, Mars’ı kolonileştirmeyi kafaya koymuştur.

Ancak Mars’a ulaşmak için yapılan birçok denemenin tümü başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Mars’a ulaşma hedefini teşvik etmek için 1894 yılında Paris Mars Ödülü sunulmuştur. Mars’a ulaşmayı başaran kişiye ilk başta yüz bin Mark değerinde olan ama iki yüz yirmi yıl boyunca faizle birlikte gittikçe artan bir servet verilecektir.

2109’a kadar hiç kimse ödülü alamadığından dolayı Paris Mars Ödülü devasa, uluslararası bir şirkete dönüşmüştür. Mütevelli heyeti başkanı Mösyö Durand’ın ofisine Fizik ve Kimya Bilimleri Doktoru Alfred Müller’in gelişiyle her şey değişir.

 

Mars’a Seyahat Var

Doktor Müller yerçekimini devre dışı bırakmayı sağlayan bir keşif yapmıştır. Işık eteri denilen bir sisteme dayanan bu keşifle yerçekimini alt etmeyi başarmıştır. Mösyö Durand’la yaptıkları sözleşmenin ardından uzay aracı vakit kaybetmeden inşa edilmeye başlanır.

İki yıllık zorlu hazırlıktan sonra 2110 yılında Doktor Müller ve Mösyö Durand uzay aracıyla Mars yolculuğuna başlarlar. Sorunsuz bir şekilde geçen uzay yolculuğun sonunda Mars’a ulaşırlar. Mars tıpkı Dünya gibi yaşama elverişlidir. Ancak hiçbir canlıyla karşılaşmazlar.

Çok fazla vakit kalmadığı için Müller ve Durand, Mars’ta kendilerinden anılar bırakırlar. Örneğin, Fransa ve Almanya bayrakları çizerler kayalara. Dönüş yoluna çıkmadan önce bir tür hayvanla karşılaşırlar ve başarılı bir şekilde Dünya’ya ulaşırlar.

 

Yazıldığı dönem göz önüne alındığında Mars’a Seyahat için keyifli bir öykü diyebilirim. Bilim ve teknolojinin şimdiki kadar ileri olmadığı bir dönemde kaleme alınan bilimkurgu eserlerini okumak gerçekten eğlenceli bir deneyim sunuyor. “Mars’a Seyahat” kitabının çevirmeni Ali Yalmaç. Son okuması Zeynep Yurdagül’e aitken, editörü Zülfikar Yamaç. Zararsız Yayınlar umarız daha çok bilimkurgu eserine yer vererek yoluna devam eder.


Sitede yer alan diğer incelemeleri okumak için tıklayınız: İnceleme

 

Dinozor Öyküleri – Ray Bradbury