Büyük Dil Modelleri Kamuya Ait Olmalı

büyük dil modelleri

Max Planck Bilim Tarihi Enstitüsü’nden Prof. Dr. Matteo Valleriani, Büyük Dil Modelleri (LLM) üzerine yazdığı bu kısa yazıyı sizlerle paylaşıyoruz. Teknolojinin kimin elinde ve kimin yararına olması gerektiğine dair sorduğu soruları değerli buluyoruz:

 

Büyük dil modelleri (LLM), tarih araştırmalarının dünyasına hızla giriş yaptı. Metinleri işleme, açıklama ve üretme yetenekleri, akademik çalışma süreçlerini dönüştürüyor. Ancak tarihçiler, şu soruyu sormak için mühim bir konumdalar: “Geçmişi anlama biçimimizi şekillendiren bu araçların sahibi kim?”

Bugün en güçlü büyük dil modelleri özel şirketler tarafından geliştiriliyor. Yaptıkları yatırımlar önemli olsa da, kâr, platform büyümesi ya da fikri mülkiyet kontrolü gibi hedefleri, tarih yazımının temel değerleriyle — şeffaflık, yeniden üretilebilirlik, erişilebilirlik ve kültürel çeşitlilikle — nadiren örtüşüyor.

Bu durum ciddi endişeleri beraberinde getiriyor: a) Şeffaflık eksikliği – eğitim verileri ve bu modellere gömülü önyargılar hakkında çoğu zaman yeterli bilgiye sahip değiliz, b) İstikrarsızlık – erişim koşulları ve kullanım yetkileri önceden haber verilmeden değiştirilebiliyor, c) Eşitsizlik – özellikle kaynakları sınırlı olan bölgelerdeki birçok araştırmacı bu sistemlerin dışında kalıyor.

Artık beşeri bilimler için kamuya açık, erişilebilir büyük dil modelleri inşa etmenin zamanı geldi — kütüphanelerimizden, müzelerimizden ve arşivlerimizden özenle seçilmiş, çok dilli ve tarihsel bağlamı olan metinlerle eğitilmiş modeller. Bu modeller şeffaf olmalı, akademik topluluklara karşı sorumlu tutulmalı ve kamu kaynaklarıyla desteklenmeli. Böyle bir altyapı kurmak zorlayıcı olabilir, ancak hayati bir öneme sahip. Nasıl ki ulusal arşivleri ya da okul müfredatlarını özel şirketlere emanet etmiyorsak, yorumlama gücü bu denli yüksek teknolojileri de onlara bırakmamalıyız.

Beşeri bilimler, kültürel farkındalığı yüksek, akademik temelli yapay zekâlar üretme sorumluluğuna — ve fırsatına — sahiptir. Büyük dil modellerini sadece sorumlu bir şekilde kullanmakla yetinmeyelim, aynı zamanda onları sorumlu bir şekilde sahiplenelim. Akademik dürüstlük ve kamusal bilginin geleceği buna bağlı olabilir.


Sitedeki diğer ‘Kimdir Nedir?’ yazılarını okumak için tıklayınız: Kimdir Nedir?

 

Yapay Zekâ Birleşik Krallık Ordusunda Etkisini Artırıyor