Öyküdenlik
Nar’dan ‘Bir Gün Mutlaka Delireceğim’
Ruhşen Doğan Nar’ın ikinci öykü kitabı Bir Gün Mutlaka Delireceğim. İlkini okumasam da kimi öykülerini yakından bildiğim bir yazar yine de Ruhşen. Bu kez öykülerini bütün halinde gözden geçirme fırsatı yakalamış oldum onun, soyutlayım, dönüştürüm açısından başarılı bir düzey yansıttığını gözledim hem.
Ruhşen’in grotesk alaysamayı anlatısına sindirişi, öykülerin bunu kusmak bir yana örtüşür yapıda doğallıkla karşılaması, kaleminin daha da olgunlaştığını ele veriyor. Zaten gülmeceye kayıyormuş gibi görünürken düzayak yaklaşıma sırt dönüp alaysamayı grotesk yabancılaştırmayla hamurlaştırması öykülere farklı bir faz da kazandırıyor kanımca. Böylelikle öykü kendi içinde eylemlenip harlanırken bu, anlatının akış ritmini de etkiliyor.
Bu arada dile yönelik özeni, eksiltili anlatımı, bunun öykülerinde yol açtığı sıkılama üzerinde de durmak isterim. Ancak yeniden düzenlenmesi gerektiğini düşündüğüm sözdizimleri de yok değil Ruhşen’in.
Öyküde farklı çizgideki içten, sevimli öyküleme yaklaşımı üzerinde durulmalı derim yine de.
Görülüyor ki edebiyat, bireyleşmenin birbirinden farklı yelpazesiyle sunulan serüvenler getiriyor önümüze, okur olarak da bizi etkiliyor.
Öykü, roman neyse türü, insanın yüzünü, “birey”lik sorunsalına çevirebilmesini, onda bir tarih, siyaset kitabının gösterebileceğinden çok daha kolay iç çağıltısı yaratıp kavrayış kazanmasını sağlıyor, iyi de yapıyor tabii.
M. Sadık Aslankara
Ruhşen Doğan Nar’ın yayımlanan kitaplarını incelemek için tıklayınız: Kitaplar