Bildiğiniz üzere hepimiz için “yaş” mühim bir mevzu olsa da söz konusu “Evren” olduğunda konu çok daha önemli bir hale geliyor. Bilim insanlarının yaptığı açıklamalara göre evren 13,8 milyar yaşındadır. Bilim insanları evrenin doğum günü pastasına kaç adet mum koyması gerektiğine nasıl karar verdi? Araştırmacılar, “Evrenin yaşı kaçtır?” sorusunu cevaplamak için evrenin yaşını hesaplamak amacıyla iki farklı yöntemi kullanarak sonuca vardılar. Birincisi, evrendeki en eski nesne üzerinde araştırma yapılması; ikincisi, evrenin genişleme hızının hesaplanması.
Yaş Sınırı
Doğal olarak evrenin, içinde bulunan nesnelerden daha genç olması imkânsızdır. En eski yıldızların yaşlarını tespit eden bilim insanları, evrenin yaşı için bir sınır koymayı başardı.
Yıldızların yaşam döngüsü tamamen kütlelerine bağlıdır. Daha büyük kütleli yıldızlar küçük kütleye sahip yıldızlara göre daha uzun yaşar. Güneş’in 10 katı daha fazla kütleye sahip bir yıldız 20 milyon yıl boyunca yaşarken, Güneş’in kütlesinin ancak yarısına sahip olan bir yıldız 20 milyar yıl boyunca yanabilir. Kütle, aynı zamanda yıldızın parlaklığını da etkiler. Kütle ne kadar büyük ise parlaklık da o kadar artar.
Kütle çekimi ile birbirine bağlı yıldız kümeleri de benzer özelliklere sahiptir. Açık yıldız kümelerinin aksine, merkez yoğunlukları daha fazla olan küresel yıldız kümelerinde yaşları 11 ila 18 milyar arasında değişen yıldızlar yer alır. Küresel yıldız kümelerinde, yıldızlar küre biçiminde olan bir gökada merkezi etrafında toplanırlar. Yıldızlar, kümeden bilim insanlarının hesapladığından daha uzaktaysa yıldız daha parlak olabileceği gibi, kütlesi de büyük ihtimalle daha büyüktür ve hesaplanandan daha yaşlıdır.
Yüzde yüz kesinlik taşımasa da evrenin yaş sınırı bilim insanları tarafından çizilmiştir. Evren, en az 11 milyar yaşındadır; ancak bundan daha genç olması imkânsızdır.
Evren’in Genişlemesi
Evren düz ve değişmez değildir; durmadan genişlemektedir. Bilim insanları, evrenin genişleme hızını tam olarak bilebilseydi, geriye dönük olarak araştırma yaparak evrenin yaşını kesin bir şekilde hesaplayabilirdi. Evren’in yaşını kilitli bir kutu olarak hayal edebiliriz. Bu kutuyu açacak olan anahtar, evrenin genişleme hızını, yani “Hubble sabiti”ni bulmaktan geçiyor.
Birçok farklı etken, bu sabit üzerinde etkiye sahiptir. Bunlardan biri maddenin türüdür. Bilim insanları, karanlık enerjiye neden olan karanlık maddeye karar vermek zorundadır. Yoğunluk ayrıca bu sabiti etkiler. Düşük yoğunlukta bir maddeden oluşan evren, madde-etkin bir evrenden daha yaşlıdır.
Bilim insanları, yoğunluğu tespit etmek için NASA’nın uzaya konumlandırılmış Wilkinson Microwave Anisotropy Probe (WMAP) ve Avrupa Uzay Ajansı’nın (ESA) Planck adlı uzay araçlarının verilerini kullanmaktadır. Büyük Patlama’dan geriye kalan radyasyon ve termal ısı ölçülerek; yoğunluk, evrenin genişleme hızı ve evren oluşumu hakkında bilgiler edinilebilir. Kozmik mikrodalga arka plan ışıması olarak da bilinen radyasyon WMAP ve Planck uzay araçları ile haritalandırılabilmektedir.
Evrenin yaşı kaçtır sorusuna şöyle cevap verebiliriz: Wilkinson Microwave Anisotropy Probe (WMAP) 2012 yılında, evrenin yaşını 59 milyon yıllık bir belirsizlik olsa da 13,772 milyar olarak hesapladı. 2013 yılında Planck, Evren’in yaşını 13,82 milyar olarak hesapladı.
Kaynak: space.com
Sitedeki diğer ‘Kimdir Nedir?’ yazılarını okumak için tıklayınız: Kimdir Nedir?