
1977 yılında yola çıkan Voyager 1 hâlâ insanlığın uzaya gönderdiği ve Dünya’dan en uzakta yer alan araç olma unvanını koruyor. Güneş Sistemi’ni çoktan terk eden bu yaşlı gezgin, şimdi Dünya’dan 24 milyar kilometre (yaklaşık 15 milyar mil) ötede yıldızlararası boşlukta tek başına süzülüyor. Ancak son aylarda, uzay meraklılarını heyecanlandıran şaşırtıcı bir gelişme yaşandı: Voyager 1’in on yıllardır kullanılmayan bazı sistemleri bilim insanları tarafından yeniden çalıştırılabildi.
Voyager 1’in iletişim kurabilmesi için yönünü Dünya’ya çevirmesi gerekiyor. Bunu da küçük iticileriyle sağlıyor. Ancak yılların getirdiği yıpranma, bu sistemin kullanımını ve verimliliğini düşürdü. NASA mühendisleri, 2004’ten beri hiç devreye sokulmayan yedek iticileri yeniden çalıştırarak bu soruna yaratıcı bir çözüm bulmayı başardı. Yaklaşık 20 saatlik bir bekleyişin ardından, gelen sinyallerle bu eski parçaların hâlâ işlevsel olduğu ortaya çıktı.
Bu gelişme sadece teknik bir başarı değil, aynı zamanda mühendislik tarihine geçecek bir azmin ve ileri görüşlülüğün de göstergesi. Voyager 1’in görevine devam etmesi, yıldızlararası uzayın gizemlerini keşfetmeye yönelik umudumuzu taze tutuyor. Bilim ve teknoloji sayesinde insanlık evreni keşfetmeye devam ediyor.
Belki de en etkileyici olan şey, Dünya’dan milyarlarca kilometre ötede, insan yapımı bir makinenin hâlâ bize tepki verebiliyor oluşu. Voyager 1, adeta kozmik yalnızlıkta yankılanan bir insan selamı gibi yoluna devam ediyor. Tüm yalnızlığına rağmen bize sürprizler yapmaya devam ediyor.
Sitedeki diğer ‘Kimdir Nedir?’ yazılarını okumak için tıklayınız: Kimdir Nedir?