
Meltem Dağcı, On’un Tercihi’nin yeni konuğu.
İthaki Yayınları’ndan çıkan “Dünyanın Öteki Yüzü” bilimkurgu öykü kitabıyla dikkatleri üzerine çeken Meltem Dağcı, Edebiyat Haber’de “Yazarın Odası” söyleşilerini yürütüyor. Ayrıca akademik yönü de kuvvetli olan Meltem Dağcı, uluslararası akademi çevrelerinde bilimkurguya dair üretimlerde de bulunuyor.
Meltem Dağcı sorumuzu şu şekilde yanıtladı:
SORU: Bilimkurgunun uçsuz bucaksız evreninde, bir yazar olarak hayal gücünüzü besleyen ve sizde kalıcı izler bırakan edebiyat eserleri mutlaka vardır. Peki, sizin için en unutulmaz olanları hangileri? Sizi en çok etkileyen beş yerli ve beş yabancı bilimkurgu eserini ve bu eserlerin sizde uyandırdığı düşünce ve duyguları bizimle paylaşır mısınız?
Ray Bradbury – Fahrenheit 451
Bradbury benim bilimkurgu yazarlarımdan biri kesinlikle. Öyle ki derlemesini Melisa Parlak ile birlikte yaptığımız antoloji için bize ilham olmuştur. (Bkz: Tuhaf Bir Kıvılcım-Fahrenheit 451’in 70. Yılına Özel) Bradbury’nin diğer kitaplarını okumaya devam ediyorum. Halen ilham veriyor, öğretiyor, gösteriyor bana. Buraya giden yolu harika buluyorum.
Herbert George Wells – Görünmez Adam
Benim yazarım dediğim bir başka yazar Wells. Müthiş bir distopya. Kurgusuyla “ben yazsaydım” dediğim bilimkurgu romanlarından biri. Kitap, pek çok filme uyarlandı. Fazla ipucu vermek istemem, kitabın ismi kendi başına yeterli.
Paolo Bacigalupi – Kurma Kız
Romanın kurgusunda ekolojik kriz ve kadınlara uygulanan cinsiyet ayrımcılığı dikkati çekiyor. Biyopunk türünde yazılmış sayılı kitaplardan biri, bu yönüyle çok sevmiştim. Bu alt türde yolumu açan eser olduğu için bende yeri hep ayrı olacaktır. Çünkü biyopunk türünü sevmeme sebep olan metinlerin başında geliyor. Öyle ki roman hakkında bir makale yazdım.
James Tiptree – Uzaktan Kumandalı Kız
Hacmen ince ama içeriğiyle beni mest eden bir kısa bilimkurgu romanı oldu. Feminist yazar James, antikapitalist bir siberpunk türünde verdiği eserde insan, ruh ve bilince farklı açıdan bakmıştı. Bayılarak okuduğum, meselesini merkezine bırakan bir distopya örneğidir. James’in zihnine hayranım.
Karel Capek – R.U.R. (Rossum’un Yapay Robotları)
Robotlara olan ilgimden ötürü bu konuyla ilgili öykü ya da romanları okumayı ayrı bir seviyorum. R.U.R’un aynı zamanda bir tiyatro metni olup sahnelenmesi ve sinemaya da aktarılması onu ayrıcalıklı yapıyor. Robotlar üzerine çalışma yaptığım bir dönem, bu kitap üzerine bir akademik yazı ele almıştım hatta. Hali hazırda robotlardan söz etmişken bir bonus kitap önerisini de satır arasına kondurayım. Robot öykülerine ilginiz varsa Ruhşen Doğan Nar’ın İçimdeki Robot kitabına da bakmanızı tavsiye ederim.

Gülayşe Koçak – Siyah Koku
Ekolojik bir distopya türündeki bu roman epey hacimli olmasına rağmen merak duygusunu yüksekte tuttuğu için severek okumuştum. Yazarın en çok kurguya ait yeni buluşlar, yeni isimler ile bir evren oluşturmasını sevdim. Ekolojik bir kriz ve bundan kaynaklı sorunların yaşandığı bir roman. Romandaki ekodistopik izlekler; koku ve dev püskürtücüler. Birçok amaçlı hapların kullanıldığı plastik bir dünyaya “merhaba” diyeceksiniz. Bu yönüyle ilgi çekici.
Afşin Kum – Sıcak Kafa
Distopik bir salgın hikâyesi. “Abuklama” adı verilen bir hastalığın zihinden zihne bulaşmasını, salgına dönüşmesini ele alır. Hem akıl hem de dilin sınırları sorgulanmaktadır.İnsan zihninin sınırlarının zorlanması, dilsel işlevin dışarıdan bir tehlikeli uyaran ile yetisini yitirmesi ve belleğin işleyişi yönüyle beğenmiştim. Bu vesileyle,belki duymayanların olabileceğini düşünerek sinemaya uyarlandığını da hatırlatayım. Netflix’te yayınlanan ilk Türk distopya dizisi olma özelliğini taşıyor.
Melisa Parlak – Avunma Mekanizması
Distopik öykülerde toplumsal cinsiyet rolleri üzerinden birçok meseleler spekülatif kurgu evreninde işlenmiştir. Kendine özgü kelime seçimleri ve bunu bilinçli bir şekilde kullanılması hoşuma gitmişti. Öykülerde cinsiyetsiz kimlikler, cinsiyet eşitsizliği, kadın bedeninin karşılaştığı zorluklar, cinsiyetçi kalıp yargılar ve davranışları fark etmeniz mümkün. Bu kitapta feminist odaklı spekülatif öykülerle karşılaşacaksınız.
Seran Demiral – Sanal Kent
Yazarın kalemiyle ilk kez karşılaştım. İkiye ayrılan bir dünya kurgusu sizi karşılıyor. Ütopyanın izlerini de hissedeceğiniz ama distopyaya giden bir okuma zevki var. Kent mi Orman mı denir, şimdi bu evrene.
Yerli Bilimkurgu Yükseliyor – Bilimkurgu Öykü Seçkisi(2024)
Yerli bilimkurgu kitaplarıyla ilgili son önerim bir antoloji olsun. Çünkü YBKY dergisi ve ekibi bilimkurgu öyküleri, kitapları ve dizi/filmler içeren bir sayıyı her ay yayımlıyor. Bununla birlikte, bazı seneler çıkardıkları seçkiler mevcut. Sonuncusu geçen sene çıktı. Bilimkurgu yazarlarını bir araya getiren öyküler mevcut. Müthiş bir emek.
On’un Tercihi söyleşi serisindeki diğer yazılara ulaşmak için buraya tıklayın.




