
İsmail Yamanol, söyleşi serimizin ikinci konuğu.
Türkiye’de bilimkurguyla uğraşıp da İsmail Yamanol ile yolu kesişmeyen kimse yoktur. Türkiye’nin en kapsamlı bilimkurgu sitesi Bilimkurgu Kulübü‘nün yaratıcısı, Yeryüzü Müzesi gibi unutulmaz seçkilerin derleyeni ve düşün dünyamızda yer etmiş birçok eserin de editörlüğünü üstlenen İsmail Yamanol, ülkemiz bilimkurgusuna katkısı yadsınamaz isimlerden.
Fazla uzatmadan İsmail Yamanol’un tercihlerine geçelim!
SORU: Bilimkurgunun uçsuz bucaksız evreninde, bir yazar olarak hayal gücünüzü besleyen ve sizde kalıcı izler bırakan edebiyat eserleri mutlaka vardır. Peki, sizin için en unutulmaz olanları hangileri? Sizi en çok etkileyen beş yerli ve beş yabancı bilimkurgu eserini ve bu eserlerin sizde uyandırdığı düşünce ve duyguları bizimle paylaşır mısınız?
Vakıf Serisi — Isaac Asimov
Bilimkurgu edebiyatının ölümsüz eserlerinden Vakıf, temelde bir çöküş ve diriliş hikâyesi. Ancak bu basit anlatı, tarihin döngüselliği, toplumların akıbeti ve birey ile kitle arasındaki ilişki üzerine oturtulmuş büyük bir düşünce deneyi eşliğinde sunuluyor. “Tarih önceden bilinebilir mi?” sorusu etrafında şekillenen bir hikâye var karşımızda.“Psikotarih” kavramı da bu hikâyenin ana damarlarından biri.
Dolayısıyla Vakıf, bir yandan uygarlıkların kırılganlığını hatırlatıyor bir yandan da bilginin ve aklın insanlığı karanlıktan çıkarabilecek tek yol olduğunu vurguluyor. Zaten bugün güncelliğini korumasının nedeni de insanlığın hâlâ aynı sorularla boğuşuyor olması.
Hiçi Destanı — Frederik Pohl
Hiçi Destanı, evrenin bilinmezliği karşısında insanın merak ve korkusunu en çıplak hâliyle yansıtan önemli bir başyapıt. Hiçi adı verilen gizemli bir uygarlığın ardında bıraktığı teknoloji, aslında bilgiyle baş edemeyen insanlığın trajedisini gözler önüne seriyor.
Hayatta kalma arzusu ile insan çaresizliğini aynı potada eritebilen nadide bir yapıt.
Rama’yla Buluşma — Arthur C. Clarke
Rama’yla Buluşma, bilimsel merakın edebi bir yansısı gibi. Clarke, önümüze sonuna dek esrarını koruyan dev bir yapay dünya tasviri koyarak insan zihninin sınırları üzerine kafa patlatmamızı istiyor.
Sayfaları çevirirken, soğuk bilimsel hesapların ardında yatan o keşfetme tutkusuna kapılıp gitmekten kendinizi alamıyorsunuz.
Mülksüzler — Ursula K. Le Guin
Mülksüzler, toplumsal yapılar, özgürlük ve aidiyet üzerine radikal bir sorgulama. İki farklı gezegen, iki farklı yaşam biçimi üzerinden işlenen bir hikâye anlatıyor bize; bireyin gerek toplumla gerekse kendisiyle olan ilişkisini tartışmaya açıyor.
Ölümsüz yazar Le Guin, kapitalist düzenin açmazları ile anarşist ütopyanın zorluklarını karşı karşıya getiriyor. Tek bir doğru da sunmuyor üstelik; bunun yerine bizi düşünmeye, tartışmaya ve yeniden kurgulamaya davet ediyor. Hâliyle bir kurgudan çok daha fazlası Mülksüzler, aynı zamanda politik ve felsefi bir metin.
Bitmeyen Savaş — Joe Haldeman
Bitmeyen Savaş, savaşın anlamsızlığını ve askerlerin yaşadığı kopuşu bilimkurgu aracılığıyla evrensel bir düzleme taşıyor. Yazarın Vietnam deneyimlerinden beslenen eserde, relativistik bir zaman yolculuğu sonrası Dünya’ya dönen askerlerin yaşadığı yabancılaşmayı okuyoruz. Bu sayede savaşın fiziksel olduğu kadar toplumsal ve duygusal yıkımlarını da görüyoruz.
Kısacası hem bir savaş eleştirisi hem de insanlığın şiddet döngüsüne dair çarpıcı bir ağıt. Ne yazık ki bugün de güncelliğini koruyor.
Işın Çağı Çocukları — Gülten Dayıoğlu
Küçük yaşlarda okuduğum bir kitaptı Işın Çağı Çocukları. Gençlere yönelik yazılmasına rağmen hayal gücü ve gelecek tasarımı açısından yetişkinlerin de pekâlâ okuyabileceğini düşünüyorum.
Hikâye, İleri Görüşlüler Ülkesi’ndeki gizemli bebek kaçırma vakaları ile başlıyor ve sonrasında da evrensel bir hâl alıyor. Dayıoğlu, teknolojik ilerleme ile insani değerler arasındaki gerilimi toplum, kimlik ve aidiyet kavramlarıyla yoğurarak ele alıyor.
Yeryüzü Müzesi — Bilimkurgu Kulübü
Yeryüzü Müzesi, 2018 yılında Bilimkurgu Kulübü’nün çıkardığı özel bir derleme. Birçok bilimkurgu alt türünde öykü içeriyor. Zira geleceği hayal etmenin tek bir yolu yok. Kaleme aldığı önsözde Bülent Akkoç, “Çağdaş bilimkurgu edebiyatımızın geçit töreni,” demişti. Gerçekten de öyle. Çağdaş Türk bilimkurgu edebiyatının geldiği noktayı göstermesi bakımından mutlaka göz atılmalı.
Öte yandan, arka kapağında Ursula K. Le Guin’in ölmeden önce yazdığı bir destek mektubunu barındırmasıyla da tarihi değere sahip.
Sıcak Kafa — Afşin Kum
Netflix dizisi sayesinde geniş kitlelerce de merak edilip okunan bir kitaba dönüştü Sıcak Kafa. Türk bilimkurgusunun da en dikkat çekici modern örneklerinden biri. Dilin ve iletişimin doğrudan ölümcül bir virüs gibi bulaşıcı olduğu fikrini merkezine alan karanlık bir gelecek tasarısı kuruyor. Çoğumuz için tanıdık sokakları distopik bir atmosferle buluşturuyor, bireyin hem topluma hem de iktidara karşı verdiği mücadeleyi akıcı şekilde işliyor.
Ele aldığı yabancılaşma, salgın, baskı ve direniş temalarıyla da okura günümüzün kaygılarını hatırlatıyor.
Ottomania — Erim Şişman
Ottomania için kısaca bir alternatif tarih kurgusu demek mümkün. Geç Osmanlı döneminin kültürünü fütüristik unsurlarla harmanlıyor. Okumaya başladığınız anda büyük bir emek ve araştırmanın ürünü olduğunu hissediyorsunuz. Karanlık atmosferiyle sizi içine çekmesi çok uzun sürmüyor.
Yazar Erim Şişman, kurgusal ve tarihsel referansları iç içe geçirerek günümüzün sorunlarını yansıtan güçlü bir ayna tutuyor bize. Dahası, nesnel gerçeklerle kurgusal öğeler arasında kurduğu gerilim, eseri tipik bir distopyadan ayırıp düşündürücü bir bilimkurgu alegorisine dönüştürüyor.
Norad — Mehmet Canpolat
Norad için bir uzay operası diyebiliriz. Ancak içinde bol miktarda insani kırılma anları ve siyasal alegori var. Federasyon’un baskısı, Magnetar’ın dirilişi ve N.O.R.A.D projesi aracılığıyla iktidarın mekaniği acımasızca açığa çıkıyor.
Anlatım sinematik; sahneler ritmik, betimlemelerse çoğu zaman sert ve çarpıcı. Özellikle benim gibi metal müzikten hoşlanıyorsanız sayfalar su gibi akıp gidiyor. Yazarın dili yalın ama yoğun; kısa cümlelerle tempoyu zedelemeden karakterlerin iç çelişkilerini ortaya koymayı başarıyor.
On’un Tercihi söyleşi serisindeki diğer yazılara ulaşmak için buraya tıklayın.




